22 Aralık 2025, Pazartesi
13:31

Zakir Avşar'dan değerlendirme: "Ortadirek çökmesin…"

Zakir Avşar'dan değerlendirme: "Ortadirek çökmesin…"

Akademisyen ve Haber7.com yazarı Prof. Dr. Zakir Avşar, “Ortadirek çökmesin…” başlıklı köşe yazısında Türkiye’de “ortadirek” olarak tanımlanan orta sınıfın tarihsel, sosyal ve ekonomik önemini değerlendirdi.

NAZLI ÖNGÖREN / ANKARA - BHA

Akademisyen ve Haber7.com yazarı Prof. Dr. Zakir Avşar'ın "Ortadirek çökmesin…" başlıklı köşe yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Hayatımıza rahmetli Turgut Özal ile birlikte girdi, “ortadirek” kavramı, uzun yıllar boyunca da insanlarımızın büyük bölümü tarafından toplumsal ve sosyal statülerini, ekonomik durumlarını ifade için kullanıldı…

Sevimli bir kavram olarak yerleşti dilimize, herkesin bir şekilde iyilik halini içeriyordu. Memur, memur emeklisi, işçi, işçi emeklisi, küçük esnaf bu kavramın kapsamı içinde yer alıyordu. Haline şükreden, kıt kanaat geçinen, kimseye muhtaç hale gelmeyen, bir ev ve bir araba hayali kuran, gerçekleştiren insanların yer aldığı geniş bir topluluk idi ortadirek.

Geçtiğimiz günlerde bir haber gördüm, “Emekli otelleri” diye… Aldıkları emekli aylıkları ile ev kiralayamayan, ancak Ankara Ulus civarında çok ucuz otellerde kalabilen belli bir yaşa ulaşmış insanlara dair idi haber. Üstelik röportaj yapılanlardan birisi de geçmişte tanıdığım bir insan idi… Üzüldüm, içimden bir şeyler koptu…

Toplumların sosyal, ekonomik ve kültürel yapılarında “ortadirek” kavramı, hem sembolik hem de işlevsel bir yere sahiptir. Çadır mimarisinden gelen bu benzetme, bir yapının ayakta kalmasını sağlayan ana direğin toplumdaki karşılığının, düzeni taşıyan ve istikrarı mümkün kılan kesim olduğunu ifade eder.

Dolayısıyla ortadirek, yalnızca bir ekonomik sınıfı değil; toplumun sürekliliğini, dayanıklılığını ve denge unsurlarını temsil eden derin bir kavramdır.

Ortadirek, en yalın hâliyle, toplumun yükünü taşıyan, üretimle tüketim arasındaki döngüyü sürdüren, hukukun, adaletin, sosyal dayanışmanın ve ekonomik faaliyetin omurgasını oluşturan geniş kitleyi simgeler.

Bu grup genellikle, üretim yapan, vergi veren, hizmet alan ve sunan, toplumsal riskleri üstlenen, sosyal hareketliliği mümkün kılan kişilerden meydana gelir.

Ekonomide orta sınıf ile büyük oranda örtüşse de, ortadireğin anlamı gelir düzeyine indirgenemez; toplumun zihinsel ve kültürel taşıyıcılarını da içerir.

Ortadireğin güçlü olması, toplumun güçlü olması demektir. Çünkü, ekonomik istikrar sağlar. Orta sınıf genişledikçe iç tüketim artar, piyasa dengeleri daha dayanıklı hâle gelir. Toplumsal güveni besler.

Ortadireği güçlü olan toplumlarda fırsat eşitliği ve adalet duygusu daha yaygındır. Siyasal denge unsurudur. Aşırılıklara karşı tampon görevi görür; fikir çeşitliliği ve demokratik kültür bu kesimde köklenir. Kültür ve değerlerin taşıyıcısıdır. Eğitime, mesleğe, üretime, ahlaka, birlikte yaşama kültürüne yatırım yapar, gelecek nesillere ruh verir.

Bir toplumun ilerleyebilmesi için yalnızca üst kesimin zenginliği ya da alt kesimin dayanıklılığı değil, ortadireğin genişliği ve sağlığı belirleyici rol oynar.

Ortadireğin oluşabilmesi için bir dizi yapısal şart gerekir. Nitelikli eğitim imkânları en önemlisidir. İstihdam ve gelir güvencesi, insanların gelecek planı yapabilmesini sağlar. Sağlam hukuki çerçeve, hak kayıplarını önler ve ekonomik riskleri azaltır. Vergi adaleti, dengeyi korur; yükün bir kesimin omzuna yığılmasını engeller. Üretime dayalı ekonomi, orta sınıfı sürekli besleyen ana kaynak budur. Toplumsal dayanışma kültürü, sosyal yapının sağlıklı işlemesini sağlar.Bu unsurlar bir araya geldiğinde, orta direk kendiliğinden yükselir ve çadırın tamamını ayakta tutar.

Bir kez oluşmuş ortadirek, kendiliğinden kalıcı değildir. Tıpkı bir direğin sürekli bakım gerektirmesi gibi, orta sınıf da sürekli dikkat ister. Alım gücünün korunması, enflasyonun dizginlenmesi, kurumsal güvenin sürdürülmesi, istihdamın niteliğinin artırılması, gençlerin aşağı doğru değil yukarı doğru hareket edebilmesi, göç, beyin göçü ve fırsat eşitsizliğinin azaltılması çok önemlidir.

Ortadireğin korunması, ekonomik politikalarla olduğu kadar sosyal adalet ve demokratik kültürle mümkündür. Ortadirek zayıfladığında, toplumun bütün dengesi bozulur. Toplumsal kırılganlık artar. Aşırı zengin–aşırı yoksul farkı genişler; gerilim ve kutuplaşma yükselir.

Ekonomik çöküntü kaçınılmaz hâle gelir, iç talep düşer, piyasa küçülür, işsizlik artar. Toplumun geleceğe olan inancı sarsılır, gençler umutsuzlaşır, göç artar, üretim kapasitesi zayıflar. Siyasi yapıda istikrarsızlık baş gösterir, aşırılıkların güç kazanması kolaylaşır; demokratik kültür aşınır. Sosyal dayanışma kopar, güvensizlik, kaygı ve bireysel savunma refleksleri toplumsal birlik duygusunu zayıflatır.

Türkiye’de orta direğin durumu son yıllarda belirgin biçimde değişiyor ve bu değişim çoğu zaman sessiz ama etkili bir biçimde hissediliyor.

Artan hayat maliyetleri, enflasyonun gelir artışlarının üzerinde seyretmesi ve ekonomik dalgalanmaların gündelik hayatı daha öngörülemez hâle getirmesi, birçok hanenin kendini daha kırılgan bir konumda bulmasına yol açıyor. Orta sınıf hâlâ toplumun önemli bir bölümünü oluştursa da, gelir dağılımının üst ve alt uçlarında yaşanan hızlı genişleme, bu kesimin hareket alanını daraltıyor.

Eğitim düzeyi, mesleki nitelik ve çalışma temposu yükselmesine rağmen, özellikle büyük şehirlerde barınma, ulaşım ve temel ihtiyaç giderleri orta direğin bütçesinde giderek daha fazla yer kaplıyor. Bu tablo, doğrudan karamsar bir sonuç çıkarmayı gerektirmese de, dikkatli olunması gereken bir döneme işaret ediyor.

Orta sınıfın uzun yıllar boyunca toplumdaki dengeleyici rolünü sürdürebilmesi için gelirlerin istikrarlı biçimde artması, fırsat eşitliğinin güçlenmesi ve yaşam maliyetlerinin daha öngörülebilir hâle gelmesi kritik.

Bu nedenle bireysel düzeyde daha bilinçli harcama alışkanlıkları geliştirmek, uzun vadeli finansal planlamayı önemsemek ve ekonomik gelişmeleri yakından izlemek her zamankinden daha değerli. Toplumsal düzeyde ise, orta direğin güçlenmesi hem ekonomik istikrar hem de sosyal bütünlük açısından belirleyici olmaya devam ediyor.

Ortadireğin çökmesi, çadırın direğinin devrilmesidir. Ortadirek, bir toplumun hem ekonomik hem zihinsel omurgasıdır. Onu kurmak uzun yıllar, korumak sürekli özen gerektirir.

Korunmadığı takdirde ise toplumun bütün yapısı taşıyıcısız kalır. Ortadireği güçlü tutmak, hükümetlerin, bireylerin, kurumların ve toplumun tüm paydaşlarının ortak sorumluluğudur."

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...

Benzer Haberler